23 Şubat 2012 Perşembe

KİTAP TANITIM DEFİLESİNE HAZIRLANIYORUZ

İlkini 24 MART CUMARTESİ GÜNÜ 4.sınıflarla yapacağımız "KİTAP TANITIM DEFİLESİ'NE" hazırlıklarımız son hızıyla devam ediyor. Öğrencilerimiz daha önce okuduğu ve sevdikleri bir kitabın kapak çalışmasıyla sahnede olacaklar ve onlara soracağız

 "RAFTA DURAN BİR KİTAP OLSAYDIN OKUYUCUNA NASIL SESLENİRDİN!"

1.SINIFLARIMIZLA 3 BOYUTLU AKORDİYON KİTAP YAPTIK

Bu hafta 1.sınıflarımızla 3 boyutlu masal kitabı yaptık. Yaşayan kütüphanemizin her alanını kullanmayı sürdürüyoruz. Bu kez yerde çalıştık. Size çalışma  aşamasından görüntüler vermek istedik. Öğrencilerimiz hayal ettikleri  masalı çizdiler. İçinde herşey var bu kitapların...

Kitap isimlerini merak ediyor musunuz?
"İÇİNDE HERŞEY OLAN MASAL KİTABI" 1-D
"RESİM BAHÇESİ" 1-B
"MASAL DİYARI" 1-C
"SİHİRLİ DÜNYA" 1-A

ÖĞRENCİLERİMİZİN GÖZÜYLE KÜTÜPHANE, BAKALIM NE DEMİŞLER


HAREKETLİ YAP BOZ OYUNU

Kütüphane dersleri kapsamında bu hafta 2. ve 3.sınıflarımızla "FENERDEN TAŞINAN IŞIK" isimli kitabın yap bozunu yaptık. Hikayeyi parçalara ayırdık ve daha sonra birleştirmeye çalıştık. Çok keyifli ve öğreticiydi. Bu çalışmada amaç: Kitaba nitelikli bu okuma kitabına merak uyandırmaktı. Sanıyorum başarıl da olduk. Çünkü kitap iade edilmeden, rafa çıkmadan bir başka öğrenci tarafından ayırtılıyor.

İrem Uşar'ın yazdığı bu kitabı siz büyüklere de okumanızı tavsiye ederim. Ben bir solukta bitirdim. İşte size kitaptan kısa bir metin:

 "Yaralı bereli, yaramaz oğlan, ailesiyle birlikte, kayalıklardaki deniz fenerinde yaşıyordu. En iyi oyun arkadaşları, köstebeği Arpacık'la yılanı Zilli'ydi. Oğlanın babası, aile geleneğini sürdürüyor, gemilere yol göstermek için, her gece aynı saatte fenerin ışığını yakıyordu. Fenerin ışığı, yaramaz oğlanın en sevdiği  şeydi. Ama bir gün postacı kapıya öyle bir zarf getirdi ki, ailenin dünyası allak bullak oldu. Yaramaz oğlan, fenerin ışığına ne diyeceğini şaşırdı!.


22 Şubat 2012 Çarşamba

KÜTÜPHANE VE KİTAP SEVGİSİ ÜZERİNE BESTELERİNİZİ BEKLİYORUZ...

Okulumuzda 2-5 sınıf öğrencileri "Kütüphane ve kitap sevgisi" üzerine şarkı sözü yazıp beste yapacaklardır. Müzik öğretmenimizinde verdiği destekle öğrencilerimiz çalışmaya başladı bile. İlk provalarını yapıyorlar. Bakalım neler dinleyeceğiz.

3.KİTAP KULÜBÜ BULUŞMAMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK

Kitap kulubümüzün 2.okuma kitabı olan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" kitabı üzerine sohbet edilmiştir. Romanın karakter tahlilleri yapılıp, yazıldığı dönem üzerine bilgi paylaşımları yapılmıştır.Sırada  3.kitabımız J.D. Salinger'in yazmış olduğu Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkmış olan "Çavdar Tarlasında Çocuklar" vardır. Herkese keyifli okumalar dilerken sizleri de kitap kulubümüze bekleriz.


                               
 

"MÜZİKLİ MASAL SEPETİNDEN" DÖKÜLEN MASALLAR



Müzikli Masal Sepeti'nin yazarı Şebnem Oral bu kez anaokulu miniklerimiz için masallarını anlattı. Öğrencilerimize kitaplarını imzaladı.

7 Şubat 2012 Salı

OCAK AYI KİTAP KURDU !


Sena'cım okumaya ve kitaplara olan ilgin hiç eksilmesin...Tebrikler.

SENA BAYRAM 2-A

3 Şubat 2012 Cuma

BU YAZI ANNE BABALARA...ABUK SUBUK KİTAPLAR !

Ben bu kitap tanımını çocukken de duyardım. Biz çocuklar şöyle birazcık eğlenceli, maceralı, bize hoşça zaman geçirtecek bir kitabı elimize aldık mıydı, hemen gelecek endişesiyle donanmış, ciddiyeti “görev” olarak tanımlamış, çocukluğu bir an önce kurtulmak gereken bir hastalık gibi gören bir yetişkin ortaya çıkardı. Elbette, bu yetişkinin niyeti iyiydi. Amacı biz çocuklara iyiyi, doğruyu, kendi kıt bilgisi oranında yaşamın gerçeklerini göstermek, bizi ivedi doğru yola sevk etmek ve kısa yoldan adam olmamızı sağlamaktı. Eğlenceli, maceralı kitaplar okuyarak hoşça zaman geçirmemiz, hayal gücümüzün gelişmesi, farklılıkların farkına varmamız, zekâmızın bilenmesi, bakış açısı geliştirmemiz, “görev olarak” değil, “severek” okuma alışkanlığı edinmemiz o kadar önemli değildi. Zira önümüzde tutucu bir memur zihniyetinin büyük yaratıcılığıyla (!) tasarlanmış, ezbere dayalı, kişisel gelişimi ve bireysel tercihleri önemsemeyen; hem verdiği eğitimin bizdeki etkisini, hem de geleceğimizi, belki de ömrümüz boyunca kimliğimizin bir parçası olarak taşıyacağımız mesleğimizi aptal bir testin sonucuna göre sayısal loto misali belirlememizi bekleyen eğitim sistemi vardı. Bugün de durum aynı. Dolayısıyla birçok yetişkin, çocuğunun keyifle okuduğu ya da okuyabileceği kitapları “abuk sabuk” diye tanımlayarak, kendisini sorumluluklarının bilincinde bir ebeveyn olarak görme yanılsamasına teslim oluyor.
Peki, nedir bu abuk sabuk kitapların özellikleri, neye yarar bunlar?
  • Abuk sabuk kitaplar çoğunlukla eğlencelidir. Gülen, gülümseyen bir çocuktan daha güzel olan ne var bildiğiniz?
  • Abuk sabuk kitaplar çoğunlukla merak uyandırır. Merak öğrenmenin, ufkunu genişletmenin, keşfetmenin tohumudur.
  • Abuk sabuk kitaplar çoğunlukla kalıpların dışındadır. Kalıpların dışı kendimize en çok yaklaştığımız, kendimizi en yakından gördüğümüz yerdir.
  • Abuk sabuk kitaplar çoğunlukla perilerle, elflerle, cinlerle, prens ve prenseslerle, tuhaf yaratıklarla, büyü ve büyücülerle, olağanüstü durumlarla, doğaüstü güçlerle, olmadık işlerle ilgilidir. İlk taşı rüya görmeyeniniz atsın.
  • Abuk sabuk kitaplar çoğunlukla bilmediğimiz gibidir. Bildiklerinizin bildiğiniz gibi kalmamasından mı korkuyorsunuz?
  • Abuk sabuk kitaplar çoğunlukla evrene başka bir açıdan bakar. Leonardo da Vinci yaptıklarını yapmasaydı ona dahi değil “mantar” derdik.
  • Abuk sabuk kitaplar farklılıkları anlatır. Hitler’in eksiği neydi sanıyorsunuz?
  • Abuk sabuk kitaplar çoğunlukla mücadeleyi, direnişi, azmi, çözüm arayışını ve özgürlüğü ele alır. Boyun eğmeyi, köleliği, ne olursa olsun kabullenmeyi, çözümsüzlüğü, direnmemeyi öven kitap gördünüz mü hiç?
  • Abuk sabuk kitaplar çoğunlukla kendine has karakterler barındırır. Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.
Uzun lafın kısası, bırakınız çocuklar abuk sabuk kitaplar okusunlar.
Kaynak: Bir Dolap Kitap